Geçen gün internette gezinirken bir site ile karşılaştım.'TÜRK İSLAM SANATLARI' başlıklı bir site bu.İçeriği dolayısıyla dikkatimi çekmişti.Makaleler kısmına baktığımda ise gördüklerim karşısında hayretlere düştüm...
Bilakis benim yazılarım aynen alınıp,hiç bir kaynak gösterilmeden ve üstelik bir de yazılarımın altına site adı imzası konularak yayınlama yoluna gidilmesi,emeğin sömürüsü ile oluşmuş bir aynacılık faliyetinden başka nedir ki?.. aslında ‘sanat insancıkları’ hallerine güldüm...hem de kahkahalar halinde...(MUAHAHAHHAHA)...Her akil olan insan bilir elbet, bir yazı alıntılandığında sahibinin haberdar edilmesi gerektiğini yada kolaycı bir tavırla sorma zahmetine katlanmamış bu ‘efendiler’ bari bunun sebebini öğrenmek maksadıyla göndermiş olduğum serzeniş maillerime açıklama mahiyetinde olsun bir cevap,bir ses verme lütfu-keremini zaatlarında bulsalar idi..duvar bildiğim bildiğin bildikleri DUVAR sanki. Kırpık devrik cümlelerden oluşan DUVAR yazısı nevinden alıntılar yumağı bir site nihayetinde...Ah!ne güzel olurdu eserlerin yolunu, akağını belirleyen asıl etkenin ‘yazarı’ olduğu gerçeğini bilselerdi.ah!bir bilselerdi..Blogta yayınlanan bu yazıların güncel konuşma metinleri diyebileceğimiz hallerinden kırpılarak,adeta iğdiş edilerek MÜNHANİ ve "ÇİNTEMANİ'ye"dair tanımlama yazılarının ise aynen çalınıp yayınlanması sonucu oluşan gülünç tabloya bir uzaktan bakabilselerdi keşke. Çünki; ayrıntılardı bütünü oluşturan.
O halde bu yazıyı alıntıya dair örnekleme metodu ile bitirmiş olalım:
”Devler gibi eser verebilmek için cüceler gibi çalışmak gerekir”(N.F.K) posted by <$BlogItemAfzehra & hkubratemD7.11.06"<$BlogItemPhttp://destinakubra.blogspot.com/2006/11/kopyac-zihniyetin-afie-hali.htmlrmalink">Permalink |
<$BlogItemC0/div>
>