Dallarını sar ruhuma ey hayat ağacım*
Ellerindir dalların can bağışlar canıma*
Sakındım seni gölgemden bile inan*
Tenha bir avluda orada can ve canan*
İklimini ararlar sonsuzluk çağının*
Nisan yağmurları altında gezinip*
Alışırız DESTİNA'm o sonsuz mutluluğa...
<$BlogItemBAynı değişmezlik sürüp gidiyor.Yazlık fistanlar gibi derslerde askıda kaldı.Kaç haftadır bir kalem elime almışlığım yok..öyle ya ! ödev bilinci oluşmasaymış hiç eskiz felan karalayacağım yokmuş,bir harf bir çiçek börtü böcek olsun çiziktir be insan ! vaziyet budur.Kızıyorum kendime..Hay bin Yekzan.
<$BlogItemB- Islaklığın karşıt özlemi olası güneş artığı saatlerdir kış ayında dedim. - O halde ayaklarına dolanan gölgeni yokuş aşağı sal gitsin, dedi - Tutsaklıktan söz edilir mi ki? dedim - Mesken tutulan sensin,vücüt bulan sen dedi - İçimde aykırı bir ses istemiyorum ! dedim - Aykırı olan ayrıklığından değil! bu büsbütün yanılsama .dedi - hiçbir sesi istemezken bünyemde ben ki eritirim,tutamam Arafta kal! dedim - ... - hıh
posted by <$BlogItemAfzehra & hkubratemD9.12.06"<$BlogItemPhttp://destinakubra.blogspot.com/2006/12/blog-post.htmlrmalink">Permalink |
>
ART POST -->
<$BlogItemT:(
<$BlogItemB
Derslerin başladığı iki haftayı buldu.Bu ders yılında 16.yy Karamemi Üstad'n yarı stilize çiçeklerini (gül,lale,süsen,ayn-ı sefa,sümbül,manisa lalesi,nergis,zerrin,bahar dalları,selvi ağacı ile oluşturduğu kompozisyonlarını)yoğun bir biçimde inceliyorduk-inceleyecektik.Hocamız alacağımız dersler ile ilgili ön tanımlarını geçtiğimiz iki hafta içerisin de bizlere vermişti.Salonda Muhibbi Divan'ının slaytlarını izlerken;bu görsel şölen karşısında adeta kendimizden geçmiştik.Ve daha bir sürü şey.Ancak gelin görün ki bir talihsizlik başgösterdi.Şimdi aldığımız 'ihtisas dersleri' brokrasinin kırılan kalemi altında alınan karar neticesinde bir fetret devresine girmiş durumda..vaziyet bundan ibaret..bekliyoruz bakalım.Üzgün umutsuz bir bekleyiş bu..Abdurrahim Karakoç'un dediği gibi
<$BlogItemB www.trboard.org'un site yöneticileri;kaynak gösterilmeden yazılarımın yayınlanması ile ilgili olarak ortaya çıkan durumdan dolayı üzgün olduklarını belirten mail göndererek özürlerini beyan etmişler ve bu yanlışı düzeltme yoluna gitmişlerdir.Benim de 'Kopyacı Zihniyetin Afişe Hali www.trboard.org' adlı yazının sonrasın da bir tashih yapmam gerekmektedir ki; 'www.trboard.org adlı siteyi kınama yazımın bir hükmü kalmadığını burada beyan ederim.' Allah var problem yok!
posted by <$BlogItemAfzehra & hkubratemD9.11.06"<$BlogItemPhttp://destinakubra.blogspot.com/2006/11/tashih.htmlrmalink">Permalink |
>
ART POST -->
<$BlogItemTKopyacı Zihniyetin Afişe Hali : www.trboard.org
<$BlogItemB Geçen gün internette gezinirken bir site ile karşılaştım.'TÜRK İSLAM SANATLARI' başlıklı bir site bu.İçeriği dolayısıyla dikkatimi çekmişti.Makaleler kısmına baktığımda ise gördüklerim karşısında hayretlere düştüm... Bilakis benim yazılarım aynen alınıp,hiç bir kaynak gösterilmeden ve üstelik bir de yazılarımın altına site adı imzası konularak yayınlama yoluna gidilmesi,emeğin sömürüsü ile oluşmuş bir aynacılık faliyetinden başka nedir ki?.. aslında ‘sanat insancıkları’ hallerine güldüm...hem de kahkahalar halinde...(MUAHAHAHHAHA)...Her akil olan insan bilir elbet, bir yazı alıntılandığında sahibinin haberdar edilmesi gerektiğini yada kolaycı bir tavırla sorma zahmetine katlanmamış bu ‘efendiler’ bari bunun sebebini öğrenmek maksadıyla göndermiş olduğum serzeniş maillerime açıklama mahiyetinde olsun bir cevap,bir ses verme lütfu-keremini zaatlarında bulsalar idi..duvar bildiğim bildiğin bildikleri DUVAR sanki. Kırpık devrik cümlelerden oluşan DUVAR yazısı nevinden alıntılar yumağı bir site nihayetinde...Ah!ne güzel olurdu eserlerin yolunu, akağını belirleyen asıl etkenin ‘yazarı’ olduğu gerçeğini bilselerdi.ah!bir bilselerdi..Blogta yayınlanan bu yazıların güncel konuşma metinleri diyebileceğimiz hallerinden kırpılarak,adeta iğdiş edilerek MÜNHANİ ve "ÇİNTEMANİ'ye"dair tanımlama yazılarının ise aynen çalınıp yayınlanması sonucu oluşan gülünç tabloya bir uzaktan bakabilselerdi keşke. Çünki; ayrıntılardı bütünü oluşturan. O halde bu yazıyı alıntıya dair örnekleme metodu ile bitirmiş olalım:
<$BlogItemBfire..ellerinde eskizi birikmiş beklentiler sabahlığı.07:30 .kahvaltı viyadüğü uçurumun derininde dağlanmış yumurta.sapan yerlerin zaman dilimlerinde televizyon tutsaklığın ve iğdiş edilmiş dopdolu yaşamaklı anların hissiz incelişleri.bir iki üç kitap sayfalarının arasında ayracın karıştığı anlamsız okumaların çabası didaktik olmaklığın..arayışın incelen sızısı iyice yaşamaklık bir sevgili hali ise..geçmemeye zorlanmış tutsanmış patlayası silikon günler..fırçalanmış sırlanmış yıkanan beyaz kokusuz iğrelti çaba müdavimliği..arafta bir çığlık..asılmalar boşuna değişmeyecek hiçliğin içinde..birgereklilik onüç..Allahvarproblemyok..
posted by <$BlogItemAfzehra & hkubratemD17.7.06"<$BlogItemPhttp://destinakubra.blogspot.com/2006/07/didaktik-cansklmas-sayklamas.htmlrmalink">Permalink |
>
ART POST -->
<$BlogItemTSANA YAZILMIŞTIR,
<$BlogItemBKarıştırılır rüzgarın soluğu ansızın okyanuslara Karıştırılan bir cinnet akşamı mıdır,ellerimde titreyen ha! Yeryüzüne bulaştırılmış bir salgın mıdır, zaman? Soğukta bekletilen yüzüyle ah ki zaman,yelkovanın Kara bir dönüşünden ibarettir Şimdi soğukta üşüyen böyle kimin elleridir...